SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Tehdit ve Baskıyla Girdim.."

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:19:12
A- A+ PAYLAŞ

Zirve Yayınevi cinayetlerinde olay yerinde suçüstü yakalanan 5 sanıktan birisi olan ve Elbistan’daki evinde elektronik kelepçe ile adli kontrol altında bulunan sanık Hamit Çeker, mahkemeye gönderdiği esas hakkındaki savunmasında , “O zamanlar 19 yaşındaydım. Nasıl bir cehalet içinde olduğumun şuan farkındayım” dedi.

Malatya'da 18 Nisan 2007'de Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürüldüğü Zirve Yayınevi cinayetleri davasının asli faili olan Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım ve Salih Gürler, tutukluluk süresini 5 yıla indiren yeni yasal düzenlemenin ardından, tutuklulukları üzerinden 7 yıl geçtiği için 8 Mart 2014 tarihinde cezaevinden tahliye edilmişler ve bu sanıklar evlerinde elektronik kelepçe ile adli kontrol altına alınmıştı. 

Ailesinin Elbistan’daki evinde elektronik kelepçe ile adli kontrol altında bulunan sanık Hamit Çeker, esas hakkındaki savunmasını yazılı olarak davanın görüldüğü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. 

Sanık Hamit çeker’in esas hakkındaki savunmasında şu iddialarda bulundu:

“HİÇBİR ŞEY UMUT ETTİĞİM GİBİ OLMADI”

“Sayın Başkanımı,  Sayın Yargıçlar esas hakkında savunmamı yapmadan önce duruşmalarda, mahkeme huzurunda verdiğim tüm savunmalarımı, bütün ifadelerimi aynen tekrar ederim. Bu yüzden ayrıntıya girmeden savunmamı yapmak istiyorum.  Sayın Başkanımı,  Sayın Yargıçlar; ben 2006 yılında sadece üniversiteye daha iyi hazırlanabilmek için memleketim Elbistan’dan Malatya’ya geldim. Amacım dediğim gibi sadece üniversiteye daha iyi hazırlanabilmek, hayalimdeki üniversite ve fakülteyi kazanabilmekti. Ama hiçbir şey umut ettiğim gibi olmadı.  Hayatımı mahveden bu olaylar meydana geldi.

“OLAY YERİNİ OLAY GÜNÜ GÖRDÜM”

“Benim ne misyonerlikle, ne misyonerlerle ilgili nede bu konular hakkında en ufak bir bilgim yoktu. En ufak bir alakam olmadı. Olay yerini, olay yerinde hayatını kaybeden insanları hayatımda ilk defa olay günü gördüm.  Olay yerine giderken bir insanın canına kastetmek gibi bir düşüncem olmadığı gibi oraya gittiğimde de olay yerinde hayatını kaybeden insanlardan her hangi birinin canına kastetmedim. Hayatını kaybeden insanlardan her hangi birisinin ölümüne dahilim ve yardımım olmadı. Bu gerek diğer sanıkların ifadeleri ve savunmalarında gerekse de olay yeri inceleme ve bulgularında tüm gerçekliğiyle görülecektir.”

“O ZAMANLAR CEHALET İÇİNDEYMİŞİM”

Sayın mahkeme heyeti; ben kendi hür irademle bu olayların içine girmedim. Hiçbir şey kendi arzum ve isteğimle olmadı. Tehdit ve baskıyla bu olayların içine girmek zorunda kaldım. 19 yaşındaydım. O zamanlar ne kadar büyük bir cehalet içinde olduğumun şuan farkındayım. Olayları sağlıklı bir kafayla değerlendiremedim. Olayların bu kadar vahim, hayatımın bu denli mahvolacağını tahmin bile edemedim. Bilseydim eğer engellemek için elimden gelen her şeyi yapardım. 

“ÖRGÜT ÜYELERİNİ TANIMIYORUM”

“Sayın Başkanımı,  Sayın Yargıçlar; ben her hangi bir terör örgütüne üye değilim. Her hangi bir terör örgütüne üye olmadım. İfademde belirttiğim gibi isimler dışında, iddianamede de terör örgütü mensubu olduğu iddia edilen şahısları tanımıyorum. Her hangi biriyle hayatımda hiç görüşmedim. Her hangi bir tanışıklığım olmadı.”

“EMRE BİZE ANLATMIŞTI…”

“Şu hususu da özellikle belirtmek isterim ki; iddianamede azmettirici olarak gösterilen ve diğer azmettirici olduğu iddia edilen şahıslarla bağlantısı olduğu iddia edilen sanık Varol Bülent Aral’ın ismini, ilk olarak sanık Emre Günaydın’a olay günü bu olayın arkasında kimlerin olduğunu sormam üzerine sanık Emre Günaydın’ın da bize gerçek isminin Varol Bülent Aral olduğunu sonradan anlaşılan Mehmet isimli şahısla aralarında ne tür konuşma ve görüşmeler yaşandığını bizlere anlattığı ve aklımdan kaldığı kadarıyla bütün ifadelerimde açıkladım. Hiçbir şeyi sizlerden gizlemedim. Bildiğim kadarıyla her şeyi tüm samimiyetimle anlattım.”

“O ZAMANLAR CEHALET İÇİNDE OLDUĞUMUN FARKINDAYIM”

“Sayın Başkanım,  Sayın Yargıçlar; öncede belirttiğim gibi o zamanlar 19 yaşındaydım. Nasıl bir cehalet içinde olduğumun şuan farkındayım. Hayatımın belki de en güzel yıllarını tutsak ve her şeyden yoksun olarak geçirdim. Artık tek isteğim  hayatımın geri kalanında ailem ve sevdiklerimle huzurlu bir yaşam sürebilmek. Sayın mahkeme heyetinin vicdanlarıyla karar vereceklerine inanıyorum. “

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız