SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kaçak Su, Boyutu ve 10 Soru

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:47:48
Kaçak Su, Boyutu ve 10 Soru
A- A+ PAYLAŞ

Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ın Yıldıztepe’deki evinde MASKİ Kaçak Su Ekibi tarafından ‘Kaçak su denetimi’ yapılmasının ardından MASKİ’de yaşanan depremle, olayın faturası, kaçak su tespit ekibinin kurulması için yapılan ihale ve personelin tespiti konusunda herhangi bir belirleyici rolü olmayan Abone İşleri Daire Başkanı Mehmet Çolak’a kesilmiş, Çolak görevinden alınarak arıtma tesisine sürgün edilmişti. 

Kayseri’den transfer edilen ve çevresine, kendisini ‘Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun öğrencisi’ sıfatıyla anlatıp,güçlü bürokrat imajı vermeye çalıştığı ileri sürülen MASKİ Genel Özgür Özdemir, Mehmet Çolak’ın görevden alınmasını ilk aşamada bizzat kendisi şifahen tebliğ etmiş, gerekçesini de net bir şekilde “Yeşilyurt Belediye Başkanı’nın evinde kaçak su denetimi”nin yapılması olarak söylediği öğrenilmişti. 

malatyahaber.com tarafından konuya ilişkin yapılan ‘Hacı Başkan Sürgünü mü?’ başlıklı haberle kamuoyunun haberdar olduğu olay, kamuoyunda büyük yankı yaratmış, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, olayın Hacı Uğur Polat ile bir ilgisinin olmadığını ancak bazı tanınmış kişilerin bu denetimlerden rahatsız olduğunu bizzat malatyahaber.com’a açıklamıştı. Buna karşılık MASKİ Müdürü Özgür Özdemir ise tüm iddiaların yalan ve iftira olduğunu ileri sürmesine karşın, bu haberin yayınlanmasından tam 22 gün sonra, aslında bir belediye başkanının evinde de kaçak su denetimi yapılmasının kamuoyuna vereceği "tavizsiz uygulama" mesajını ancak farkedebilmişler, 29 Kasım’da MASKİ tarafından yayınlanan resmi bültende Hacı Uğur Polat’ın evinde de kaçak su kontrolü yapıldığı, bu kez övgüyle ve resmen itiraf edilmişti. 

İlave olarak, yolsuzluk ve benzeri işler konusunda profesyonelleşmiş bir ruh ve kişiliğe sahip kimileri de aynaya bakmadan namus dersi vermeye kalkışmışlardı. 

Çok değil daha birkaç yıl öncesine kadar ancak geçimlerini sağlayabilen kimileri, güç sofrasına oturduktan sonra bir anda semirmiş, semirmekle yetinmemiş, milletin sırtından elde ettikleri yağlı sofralarda bir de namus, ahlak dersi verme pişkinliği ile sırıtıyor şimdilerde…

Bunlar sayesinde şehir o hale geldi ki; onlar en çok namustan söz ediyor, ahlak yoksunları ahlak dersi veriyor, kimi malum unsurlar da herkese nizam vermeye çalışıyor bugün!. 

Her neyse biz yeniden MASKİ ve Kaçak Su olayına dönelim…

Hacı Uğur Polat ile belediye duvarlarının dışına taşan kaçak su olayının, sözkonusu haberimizden sonra tarafımıza akan bilgiler sayesinde buzdağının sadece görünen yüzü olduğu belirtiliyor. 

Malatya’da son 10 yıldan bu yana, kaçak su kullanımının hesaplanamayacak büyüklükte olduğu, kimi yetkililerin duyarsızlık ve pervasızlıklarıyla buna göz yumduğu ileri sürülüyor. 

Fakir Mahallelerde Kaçak Yok 

MASKİ Kaçak Su Tespit Ekibi’nin 3 aylık çalışmasından ortaya çıkan en ilginç taraf ise, sosyologları, toplumsal davranışlar bakımından zengin-fakir farklılaşması üzerine çalışan akademisyenleri de yakından ilgilendiren bir tespiti aktaralım: Malatya’nın çok fakir, fakir ve alt gelir grubuna mensup toplumsal kesimlerin yaşadığı yerleşim bölgelerinde, örneğin, Taştepe, Melekbaba, Kiltepe, Çarmuzu, Yamaç, Yeşiltepe gibi mahalle ve semtlerinde kaçak su kullanan hane ya da işyeri sayısı yok denecek kadar az. 

Yani, dar gelirli vatandaş hem ta ilk günden itibaren aboneliğini yapıyor, hem de, borç-harç bir şekilde denkleştirip faturasını tıkır tıkır ödüyor. Çok zorlansa da, su faturalarındaki rakamlar kimi zamanlarda elektrik ve doğalgaz faturalarını sollasa da…

MASKİ Kaçak Su Tespit Ekibi’nin 3 aylık denetim faaliyetinde ortaya çıkan sonuca göre, hesaplanamayacak büyüklükteki kaçak su kullanımının büyük çoğunluğu zengin, gelir düzeyi yüksek toplumsal kesimlerin yaşadığı bölgelerde tespit edildiği ileri sürülüyor. 

Zenginliği, bir suç, ya da zengini, ekonomik suç işlemeye eğilimli insanlar olarak nitelendirdiğimiz düşünülmesin. Biz sadece MASKİ Kaçak Su Tespit Ekibi’nin 3 aylık faaliyetinin kaynaklık ettiği öğrenilen iddiaları dile getiriyoruz. 

Bu iddialara göre, Malatya’nın bazı akaryakıt istasyonları, kamuoyunda adı sanı çok iyi bilinen bazı kayısı fabrikaları, kimi sanayi sektöründe faaliyet gösteren fabrikalar, birçok oto yıkama istasyonu, Karakavak bölgesinde yoğunlaşan lüks sitelerin ortak kullanım alanları, özel işletmeciler tarafından işletilen bazı mesireler, adeta para basan bazı iş kollarında faaliyet gösteren çok sayıda iş yeri..

İddialar bunlarla da sınırlı değil: Siyasilerin, yerel yönetim yöneticilerinin, belediye şirketleri yöneticilerinin de yaşadığı bazı bölgelerde kümelenen lüks evlerinin neredeyse yarıya yakını kaçak su kullanımı olayının şüphelileri…

Bu işin ilginç tarafı…

Bir de vahim tarafı var: 

Yine iddiaya göre, 3 ay süresince MASKİ Kaçak Su Tespit Ekibi hep çevre yolunun altındaki bölgelere yönlendirilmiş. Ekip elemanları, buralarda en az 2 ay gezdikten sonra kayda değer herhangi bir kaçak kullanım tespit edemeyince, bu defa Çevre Yolu üstüne, yani gelir düzeyi yüksek bölgelere, fabrikalara, büyük iş yerlerine, akaryakıt istasyonlarına ve lüks sitelere yöneliyor. 

İşte dananın kuyruğu bu denetimlerde kopuyor. Çok sayıda ve  uzun bir geçmişe yayılan kaçak su kullanımı tespit ediliyor. Birçok tutanak tutuluyor. Yüksek meblağlarda para cezası öngörülüyor. 

MASKİ kayıp kaçak ekibinin denetimi sonucu ortaya atılan iddiaların ardı arkası kesilmek bilmiyor. Ekibin, fakr-u zaruret mahallesindeki çalışmalarında yeterince kaçak bulamaması üzerine, zengin muhitlerine dalmasıyla birlikte tutulan tutanaklar, kesilmesi öngörülen cezaların büyük çoğunluğu yasal işleme tabi tutulmuyor. 

MASKİ, ‘Kaçak su kullanan 3 yıl hapisle cezalandıracak’ diye şehrin dört bir tarafını billboardlarla donatadursun ya da sıradan vatandaşı tehdit ededursun, kendi ekibinin tuttuğu kaçak su tutanaklarındaki isimleri görünce, billboardlarda ilan ettikleri yaptırım için yargıya başvurulmasını beklemekten vazgeçtik, neredeyse bir bölümü iktidara da yakın olduğu ileri sürülen çokça hatırlı kişiden ‘Kaçak su kullandığınızı tespit ettiğimiz için özür dileriz” deme noktasına geliyor. 

Çok uzatmadan, buradan, buzdağının görünen yüzünden biraz olsun derinlere inmek amacıyla ve artık Malatya’da ev sohbetlerinden siyasi tartışmalara, hatta başkent kulislerine kadar uzanan kaçak su olayına ilişkin iddiaların tüm çıplaklığı ile ortaya konulması için, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, MASKİ Genel Müdürü Özgür Özdemir ve kaçak su tespit işinin verildiği şirket yöneticilerine, her yerde konuşulan iddiaları da içeren bazı sorular yöneltilmesi gerektiğini düşünüyoruz: 

1-Kaçak su kullanımının tespiti amacıyla bir ekip kurulması için ihale hazırlığı ve ihalenin yapılması sürecinde, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır bilgi sahibi olduğu halde, konunun doğrudan ilgilisi, yetkilisi olan MASKİ Genel Müdürü Özgür Özdemir’in ihalenin yapıldığından neden haberi yoktur? İhale neden MASKİ Genel Müdürü’nden gizlenmiştir? 

2- MASKİ Genel Müdürü, kendisinden habersiz yapılan bu ihaleyi, ihalenin yapıldığını öğrendikten sonra iptal edilmesi talimatını verdi mi? Özgür Özdemir, daha sonra ihalenin iptal edilmesi talimatından geri adım atmak zorunda kalıp, ihalenin gereğinin yapılmasını istedi mi? Veya Özgür Özdemir’in bu talimatı Ahmet Çakır tarafından mı kabul görmedi?

3-Kaçak su kullanım tespit ekibi kurulması konusundaki ihaleden önce, ihalenin verileceği şirketin yetkilileri ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır görüşmüş müdür? Böyle bir görüşme yapılmış ise, bu görüşmede Başkan Çakır’ın ihalenin verildiği şirketin yetkilisine “Bu iş için size 3 aylık size deneme süresi veriyorum. Sonuçta istismara açık bir konu. Şayet istismar etmez ve başarılı olursanız, yeni bir ihale yapıp ihale süresini 3 yıla çıkaracağız. Ekibinizi ve organizasyonunuzu buna göre yapın” demiş midir? 

4- İhaleyi alan şirket ile Malatya Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ arasındaki ilişkiler 3 aylık deneme süresinden sonra 3 yıllık bir süreye uzatılacak iken, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat ve iddiaya göre MASKİ üst düzey yöneticilerinin ‘denetiminden ürktüğü” ev ve iş yerlerinde kaçak su kontrolü yapılmasından sonra tümüyle bitirilmiş ve şirkette ihale konusu iş için istihdam edilen 33 personelin işine son verilmiş midir? İşin, yeni dönem için MASKİ yöneticileriyle ilintili bir İzmir firmasına verildiği iddiası doğru mudur?

5- Kaçak su tespit ekibinin, gelir düzeyi yüksek yerleşim bölgeleri, sanayi alanları, büyük iş yerleri ve ‘hatırlı kişiler’in yaşadıkları bölgelerde denetime çıkacağı zamanlarda, denetimden bir-iki gün önce denetime gidilecek yerlere içerden haber verildiği, kurumda bu konuda yapılan soruşturma sonucunda, içerden ‘Kaçak ekipleri geliyor, saatinizi taktırın’ şeklinde bilgi sızdıranların, bu iş için, şehir merkezinde, lakabıyla tanınan bir kişinin kontorlü telefon hattını kullandığı doğru mudur?

6- Kaçak su tespit ekiplerinin tuttuğu kaçak kullanım tutanaklarından bir bölümünün siyasi, ekonomik ve idari baskılarla değiştirildiği, örneğin en az 100 – 300 bin TL arasında ceza kesilmesini gerektiren kaçak kullanım tutanaklarının sembolik rakamlara indirildiği iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur? 

7- Büyük tarımsal işletmelere ait tarımsal arazilerin sulanmasında şebeke suyu kullanıldığı ancak bu suyun kaçak, kayıt dışı kullanıldığı ve faturalandırılmadığı, MASKİ yetkililerinin bu konuda bilgi ve belge sahibi olmasına rağmen herhangi bir işlem yapmadığı doğru mudur? 

8- Kaçak ekibinin denetime gideceği Bostanbaşı bölgesinde, içeriden birilerinin ‘Denetime gelecekler’ şeklinde bazı vatandaşları muhtarlar aracılığıyla aradığı ve bölgedeki 500 ev ve iş yerine yeni sayaç takıldığı iddiaları doğru mudur? 

9- Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ın evinde kaçak su kontrolü yapıldığı gerekçesiyle MASKİ Abone İşleri Daire Başkanı Mehmet Çolak’ın görevden alınıp, arıtma tesisine sürülmesi yeterince konuşuldu ve son 1 aydır Malatya gündemini oluşturdu. Ancak, benzer bir cezalandırmaya muhatap olduğu iddia edilen bir başka isim daha vardı: H.D.. Daha önce Malatya Belediyesi’nin tebligat servisinde çalışırken ‘kaçak tespit konusundaki deneyimi’ nedeniyle ekibin başına koordinatör olarak verilen H.D.’nin de Hacı Uğur Polat’ın evinde yapılan kaçak su denetimi sonrası Suriyeli mültecilerin barındırıldığı kampa sürüldüğü doğru mudur? 

10- Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, evinde kaçak su denetimi yapılmasının muhatabı olarak gördüğü MASKİ yetkilisini davet ederek, “Televizyonlara çıkıp yazılan haberleri yalanlayacaksın” şeklinde yetkisini ve sınırlarını aşan ve reddedilen bir talimat vermek gibi bir davranışta bulunmuş mudur? 

Bu soruların cevap beklediğini vurgulayarak şöyle bağlayalım: 

Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat vak’ası üzerinden kaçak su olayının deşifre olduğu ilk günden bu yana ortaya çıkan bir gerçek var: Malatya’nın büyükşehir olması ile birlikte yeniden yapılanan ve özerk bir statü kazanan MASKİ iyi yönetilmiyor. Vatandaşa eşit ve adil şekilde hizmet vermesi ve müeyyide uygulamak gerektiğinde statüsüne ve siyasal pozisyonuna bakmadan tüm vatandaşlara eşit uygulamada bulunması gereken MASKİ, özellikle Kayseri ekibinin egemenliği ele geçirmesinden sonra, sıradan vatandaşı hapisle tehdit ederken, belli bir kesime mensup kişilerin yanlışlarını örtmek için ise, kamu hizmetine yıllarını veren insanları sadece görevlerini yaptıkları onur kırıcı biçimde cezalandırmayı seçti. 

Oysa, kaçak su olayının boyutları, görevini yapan insanları cezalandırarak, sürgün ederek, asgari ücretle çalışan işçileri kapı önüne koyarak örtülecek kadar küçük ve sınırlı değildir. 

Bugün olmasa bile birgün mutlaka o tutanakların gereği yapılacak, bugün o tutanakların gereğini yapmayanlar da “O gün bu tutanakların gereğini neden yapmadınız?” sorusunu cevaplandırmak zorunda kalacaktır… Tabii verecek bir cevapları olursa…

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız