Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Göründüğü kadarıyla devralacak arkadaşımız Dışişleri Bakanı Ahmet bey, siyasete de devlet hayatına da kazandıran benim. Kaosa fırsat verecek değiliz. Davutoğlu değerli bir isim, inanıyorum ki başarılı olacak" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, tecrübesini partisinin başarılı olması için aktarmaya devam edeceğini de kaydetti.
ÇANKAYA'DA RESEPSİYON..
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Sosyal medyayı kullanan ilk Cumhurbaşkanı oldum. Belki aranızda takipçim vardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü’nde işadamları, bilim, sanat, spor ve sendika camiası ile dini liderlere veda resepsiyonu verdi.
Çankaya Köşkü’nde verilen resepsiyona işadamları, bilim adamları, sanat ve spor camiasından birçok konuk katıldı. Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, resepsiyon salonuna girdiklerinde konuklarla sohbet ettiler ve el sıkıştılar.
Veda konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye’nin her alanda geliştiğini söyleyerek, yerel yönetimlerden ekonomiye, bilim, kültür, sanat, spordan çok başarılı bir dönemden geçtiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Ülkemizin artan refahının temelinde işçilerimizin, mühendislerimizin, teknisyenlerimizin, müteşebbislerin ve işadamlarımızın, sanayici ve tüccarlarımızın, esnafımızın, çiftçilerimizin emeklerinin yattığının bilinciyle herkese teşekkür etmek istiyorum. Türkiye’nin kalkınmasında herkesin çok büyük emeği oldu” ifadelerini kullandı.
Sanatçıların, bilim ve kültür insanlarının aldığı ödüllerden gurur duyduğunu vurgulayan Gül, “Sporcularımızın yine başarılarını gördükçe, onları arayıp ilk kutlayanlardan oldum. Yerel yönetimlerin hizmetlerine bizzat şahit oldum ve hepsinden gerçekten yine çok büyük mutluluk duydum. Basın mensuplarının cesaret ve dikkatini takdir ettim. Sivil toplum olarak gündelik siyasetin kimi zaman kısır döngüsü dışında kaldınız ve bu başarıları temin ettiniz. İnançlar, kimlikler arasında çok yakın işbirliği oldu, huzur içerisinde Türkiye’de herkes beraber yaşadı” şeklinde konuştu.
Çankaya’nın kapılarını herkese açtığını söyleyen Gül, “Sizin bu ilginizi karşılıksız bırakmamaya çalıştım. Cumhurbaşkanlığı benim döneminde sendikaların, esnaf ve meslek kuruluşlarının, odaların en sık uğradıkları ve dertlerini, meselelerini ilettikleri ve bunlara çare aradıkları yer oldu” diye konuştu.
Yurt dışı seyahatlerini işadamları ve ihracatçılar ile birlikte yaptıklarını kaydeden Gül, gittikleri ülkelerde yeni pazarlar keşfettiklerini, yeni dostlar edindiklerini ifade etti ve Türkiye’yi gururla temsil ettiklerini belirterek, “Yurt içi ziyaretlerinde bütün belediyeleri ayrım yapmadan ziyaret ettik. Bütün siyasi partilerin temsil ettikleri belediyelerin hepsine gittim ve hepsini teşvik ettim. Çeşitliliğimizi ve zenginliğimizi oluşturan tüm mezhep, inanç, düşünce, din ve kimliklere ve onların temsilcilerine kapılarımızı açık tuttuk” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı sanat ve kültür ödüllerini kendi döneminde yeniden vermeye başladıklarını hatırlatan Gül, şöyle devam etti: “Dünya kültür mirası alanlarımızın bakım ve restorasyonlarını himayem altına aldım. Cumhurbaşkanlığı’nda bulunan kültür ve sanat eserlerinin bakım, restorasyon ve korunması konusunda eşim Hayrünnisa hanım öncülüğünde çalışmalar yapıldı ve birçok şey ortaya çıkarıldı. Bilimsel ve teknolojik çalışmaların ülkemiz adına önemine dikkat çekme amacıyla TÜBİTAK tarafından verilen bütün ödüller bilim adamlarımıza Çankaya’da, burada vererek ilginin, alakanın, takdirin nerede yoğunlaşması gerektiğini gösterdik ve bilim adamlarımızla daima gurur duydum. Üniversiteler ve düşünce kuruluşları ile yakın diyalog içerisinde oldum ve gittiğim illerde üniversiteleri ziyaret ederek onları daima teşvik ettim.”
Basın mensuplarına karşı yakın davrandığını belirten Gül, “Sosyal medyayı kullanan ilk Cumhurbaşkanı oldum. Belki aranızda takipçim vardır” dedi.
Çankaya sofraları ile kültür ve bilim adamları ve gençlerle her türlü meseleyi konuştuklarını ifade eden Gül, öğrendikleriyle çözümleri sağladığını kaydetti.
Gül, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bütün bu alanlarda daha ileriye gideceğinden eminim ve Türkiye’nin geleceğinin çok daha parlak olduğuna ve her alanda Türkiye’nin yükseleceğinden hiçbir şüphem yoktur.”
FOTO: Google Arşiv
